yaratacak yeni marka ve modelleri Türkiye’ye çekmek. Mevcut yatırımların tepkisini çeken bu strateji biraz zor gözüküyor ama bekleyip göreceğiz.
HAZİRAN ayında Resmi Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe giren ‘yeni teşvik paketi’ 3 ay sonra otomotiv sektörünü karıştırdı. ‘Niye 3 ay sonra’ diye sorabilirsiniz. Sebebi açık, tüm firmalar danışmanlarıyla birlikte yasanın tüm maddelerini tek tek inceleyip, tabiri caizse ‘hatmetti’. Elde ettikleri sonuçları da basınla paylaşmaya başlayınca, iş patladı.
Pazartesi günü ‘Teşvik şoku’ başlığıyla yazdığım analiz yazı sonrası, sektörde ve hükümette iki farklı cephe oluştu. Birinci cephe hiçbir otomotiv sektörünün büyük teşviklerden yararlanamadığını öne sürerken, hükümet ve bazı otomotiv şirketleri ise bu teşviğin mevcut yatırımlar dışında yeni ve katma değeri yüksek yatırımları çekmek için düzenlendiği yorumlarını yaptı.
Niye bu kadar çok tartışıldı
Peki bu teşvikler niye bu kadar çok tartışılıyor, firmalara ne imkanlar sunuyor. Yeni teşvik paketinde eğer ‘Stratejik yatırımlar’ kapsamına girilirse devletten çok büyük destek alma imkanı bulunuyor. Örneğin 1 milyar dolarlık yatırım yapacaksınız, kaba bir ifadeyle neredeyse yarıya yakınını teşvik olarak geri alma şansı var. Yani vergi indirimi, arsa tahsisi, sigorta indirimi, KDV istisnası gibi bir çok büyük destek var ve bu destekler için bölge gözetilmiyor. Bunun için de otomotiv firmaları için bu teşvik paketi çok büyük önem yaşıyor.
Kimler yararlanamıyor
Ama ‘Stratejik yatırımlar’ kapmasına giren bu teşvikten yararlanmak için hükümetin çok önemli talepleri var. Öncelikli olarak Türkiye’de yatırım yapacağınız modelin yer aldığı sınıftaki toplam araç üretiminin ithalattan az olması gerekiyor.
Zafer Çağlayan-Merkez arasındaki tartışma alevlendi
Peki bu ne demek?
Bugün Türkiye’de ağırlıklı olarak küçük, orta ve hafif ticari araç sınıfında üretim yapılıyor. Eğer siz bu sınıflardan birinde yer alan bir model üretecekseniz otomatik olarak bu teşvikten yararlanamıyorsunuz. Yani Oyak Renault, 200 milyon Euro’luk yatırımla Clio 4’ü Türkiye’de üretmeye başladı. Bu model küçük sınıfta yer alıyor. Türkiye’de küçük sınıfta üretilen toplam araç sayı ithal edilenden fazla olduğu için Oyak Renault bu teşvikten yararlanamıyor. Motorunu üretse bile...
Bir başka örnek ise Ford Otosan’da. Bu şirket 205 milyon Euro’ya yeni bir fabrika kurarak, ilk kez küçük hafif ticari araç sınıfından bir model üretecek. Ancak Türkiye’de bu sınıfta üretim ithalattan fazla olduğu için ‘Stratejik yatırımlar’ kapsamına giremiyor. Aynı şekilde Toyota da yıl sonunda Türkiye’de üreteceği Corolla için C sınıfından üretim fazla olduğu için büyük teşvik alamıyor.
Minumum yüzde 40 katma değer
‘Stratejik Yatırımlar’ kapsamında talepler sadece bununla da sınırlı değil. Oldu da siz yukarıda bahsettiğim sınıfların dışında Türkiye’de bir model üretmeye kalktınız. Bu sizi ilk etapta ‘Stratejik Yatırımlar’ kapsamına sokuyor gibi gözükse de, ‘Bu modelde katma değerin en az yüzde 40 olması’ şartı bir anda sizi kapsam dışına itebiliyor. Bunun en güzel örneği de Hyundai Assan’da yaşanıyor.
Hyundai Assan, önümüzdeki yıl A, yani minik sınıfta yeni i10 yatırımı yapacak. Bu sınıftaki ithalat üretimden fazla olduğu için otomatik olarak ‘Stratejik yatırımlar’ kapsamına giriyor. Ama minumum yüzde 40’lık katma değer yaratamayacağı için bu teşvikten yararlanamıyor. Bu noktada Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, “Bu aracın motorunu da Türkiye’de üretirsek bu kapsama gireriz’ açıklamasını yapıyor.
Kaynağı herkese vermeyecekler
Sonuçta hükümet sözcüleri, otomotiv sektörüyle uzun müzakereler sonucunda bu teşvik paketinin hazırlandığını ve özellikle yüzde 40’lık katma değer sınırının da sektör temsilcileri tarafından hesaplandığını ve yasaya girdiğini belirtiyor. Buradaki amaç devletin kaynağını mevcut yatırımlar yerine yeni yatırım çekmek için kullanmakta yatıyor. Zaten Türkiye’deki firmaların belli bir kapasiteye ulaştığını ve yatırımlarını devam ettirdiğini ortaya koyarak, esas olanın katma değeri yüksek yeni ürünleri ve markaları Türkiye’ye çekmek olduğuna inanıyor. Buna katılırsınız katılmazsınız bu sizin değerlendirmeniz ama ortada büyük kaynağı her isteyene vermemek gibi bir kıstas var.
Sonuçta bugün eğer Volkswagen Türkiye’de yatırıma ikna olursa, model olarak Passat’ı üretim için seçerse ve içine koyacağı motorla birlikte Almanya’da yaptığından yüzde 40’ı ucuza mal ederse, bahsettiğimiz büyük teşvikten yararlanacak. Aynı şekilde BMW de Türkiye’de motoruyla birlikte 3 veya 5 Serisi üretirse büyük destek alabilecek. Mevcut yatırımların tepkisini çeken bu strateji biraz zor gözüküyor ama bekleyip göreceğiz.
Hürriyet
Sayın ziyaretçi biliyor musunuz? Bu yazı sizden önce kişi tarafından okundu.